Amu Koruyucu
Mesaj Sayısı : 237 Kayıt tarihi : 16/07/10 Yaş : 24 Nerden : Amu'nun yanından
| Konu: Bilim Açısından Vampirlik Çarş. Şub. 02, 2011 1:13 pm | |
| California Devlet Üniversitesi araştırmacılarından kimya profesörü Wayne Tikkanen’in yaptığı araştırmaya göre vampirliğin asıl sebebinin Porfiria hastalığı olduğu tespit edilmiştir. 1700’lü yıllarda hastalık hakkında bilgisi olmayan Avrupalılar, hastaları vampir olarak niteleyerek lanetlemekteydiler. Bir çeşit kan zehirlenmesi olan Porfirya hastalığının ilerlemesiyle derinin kızılötesi ışınlara karşı zayıfladığı ve bu nedenle karardığını açıklayan Tikkanen, “Hastada anormal kıllanma görülür. Dudaklar kuruyup çekildiği için dişler ortaya çıkar. Hasta çok acı çeker. Sonunda çıldırır.” diyerek hastalığı açıklamıştır. Bu hastaların derilerinin hassaslığı nedeniyle sadece geceleri çıkabildiklerini ve tedavi amacıylada hayvan kanı içtiklerini belirten Tikkanen “Hikayelerde vampirlerin neden gece dışarı çıkıp kan içtiklerinin yanıtı işte bu.” demiştir.
Ancak diğer bilimsel kaynaklar, porfiria hastalığının vampir efsanesini doğuruğu iddiasına şüpheyle yaklaşmaktadır. Porfiria hastalığı ve vampirlik Türkçe
Hastalıkla anlatılan efsaneler arasındaki bazı uyuşmazlıklar vardır. Öncelikle portifia'nın bir çok çeşidi bulunmaktadır va bunlardan sadece en az rastlananı deri bozukluklarına yol açmaktadır. Ki bu bozukluklar sadece diş etinin çekilmesi değildir,yüz derisinde çatlamalar, burnun veya parmakların düşmesi gibi belirtiler de vardır. Orta çağda mezarlıklarından çıkarılan kişilerin bu kadar aşırı görüntü bozukluklarına sahip olduklarından bahsedilmemiştir. Ayrıca bu güne kadar kayıtlı olan 200 hastalık vakası vardır, ki bu da böylesine büyük bir efsaneye yol açabilecek büyüklükte bir sayı değildir.
Vampirlerin gün ışığına çıkamadıkları ilk defa roman yazarları tarafından söylenmiştir. Oysa 18 ve 19 yy. vampirlerine gündüzleri de rastlandığına dair söylentiler vardır. Ayrıca Drakula her ne kadar bembeyaz bir cilde sahipse de, balkanlarda "al yanaklı" tasvir edilen vampir efsaneleri vardır. Queen Of The Damned filmindeki Akasha esmerdir.
İnsan vücudu, sindirim sistemine giren her besini en küçük yapı taşına ayırıp, bundan kendi moleküllerini yapar.Portifia hastalarının ihtiyaç duyulan o karmaşık molekülü kan içerek sağlayamaz. Ayrıca sarmısakta portifinın etkilerini arttıracak maddelerin varlığı kesin olarak kanıtlanamamıştır.
Orta çağda daha yaygın olan bir hastalığın daha bu inanışların kaynağı olabileceği düşünülmektedir. Bu hastalıkta kişi uzun bir süreliğine bayılır. Bilinci yerindedir ancak vücudunu kontrol edememektedir. Bir süre sonra hasta, büyük ihtimalle bir tabutta, ayılır/uyanır. Bu hastalık nadir de olsa günümüzde de görülmektedir. Discovery Channel'da bir kadın, üç defa morgda uyandığını anlatmıştır.
Belki de bu mitin açıklamasını bu kadar uzakta aramaya gerek yoktur. Anahtarın efsanelerin ana kahramanları ölüler olma olasılığı da vardır.Ölülerin cildi zaten daha soluk olur. Basınçtan dolayı genelde ağzın kenarlarında patlayan damarlar, insanlara ölünün kan emdiği izlenimini verir. Ölümden sonra derinin çekilmesiyle saçlar ve tırnaklar uzamaya devam edermiş gibi görünür , bu da kişinin hala yaşıyor sanılmasına neden olur.
Alıntıdır
En son Amu tarafından Salı Eyl. 27, 2011 4:37 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
SailorVenus Koruyucu
Mesaj Sayısı : 160 Kayıt tarihi : 28/10/10 Yaş : 30 Nerden : Osamu Tezuka'nın yanından
| Konu: Geri: Bilim Açısından Vampirlik Paz Şub. 20, 2011 9:03 pm | |
| İlginç birşey ya. Bir de şeyi biliyor musun? Kleopatra vampir miymiş? | |
|
Amu Koruyucu
Mesaj Sayısı : 237 Kayıt tarihi : 16/07/10 Yaş : 24 Nerden : Amu'nun yanından
| Konu: Geri: Bilim Açısından Vampirlik Salı Eyl. 27, 2011 4:36 pm | |
| Hayır bilmiyorum. Ama inş öyledir dur ben onun hakkında kitaplar alıp araştırıyım. | |
|